KRAL KIZI KALESİ > DARA - HİNİ
Genç ilçe Merkezinden 2 km. uzaklıktadır. Bir tepenin
üzerinde bulunan bu kalenin ancak yıkıntılarına ve kalıntılarına
rastlanabilmektedir. Bu kaleyi Pers hükümdarı Dara Gençte uzun yıllar kalmış ve
bu kaleyi kızı için yaptırmıştır. Genç ilçesi eski ismini bu kaleden almıştır.
Bugün mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Sentarius Kalesi
Murat vadisi üzerinde, Bingöl İl merkezinden 18 km.
uzaklıktadır. Urartu kralının Bingöl yaylalarını elinde tutabilmek için
yaptırdığı uç kaleden birisi olup bugün ancak kalıntıları ortada kalmıştır.
ÇIR ŞELALESİ
Uzun dere köyünün adını aldığı derenin, Çir taşı adi verilen
100 m. yükseklikteki kayalığın ortasından geçen güzel görünümlü bir şelaledir.
Su 50 m. yükseklikten alt tarafı kayalık olan dere yatağına düşerken güzel bir
görünüm arz etmektedir. Ilıca bucağı merkezine 8 km. uzaklıkta olan şelaleye
iki ayrı yoldan gidilmektedir. Çir taşının olduğu bölgede ayrıca kayalıklar ve
mağaralar bulunmaktadır. Bu kayalıklarda daha çok yırtıcı kuşlar yaşar.
İÇMELER
Bingöl-Genç karayolunun 9.km. sindedir. Kış mevsimi hariç
diğer mevsimlerde yerli ve yabancılar sabahtan aksama kadar su üzerinde büyük
bir kalabalık oluşturmaktadır. Söz konusu suyun, kronik romatizma, kadın
hastalıklarında ve böbrek taşlarını düşürmeye yaradığı tespit edilmiştir.
MESİRE YERLERİ
Bingöl'ün en önemli mesire yerlerinden başlıcaları şunlardır: Soğuk çeşme, Erentepe köyünde
bulunan Arzek çeşmesi, Celal çeşmesi, Vali Kurtuluş Sişmantürk çeşmesi, Vali
Abdulkadir Sarı Parkı, DSİ Parkı, Alabalık Çiftliği, Solhan'da Hafit çeşmesi,
Balpınar çeşmesi, Şeyh Ahmet deresi, Gayt Deresi, Birlik tesisleri, Çapakçur
vadisi ve Mirzan köyüdür.
ATA PARK
Bingöl'e 10 km. uzaklıkta olup Bingöl-Elazığ karayolu üzerindedir.
Çevresi gür meşe ağaçlarıyla kaplıdır. Yolun 500 m. alt tarafında boğazdan akan
Gayt çayı görünüme ayrı bir güzellik verir. Çok ferahlatıcı, iç acıcı bir yer
olup, suyuna ve havasına doyum olmamaktadır. Kaynak suyu çeşme haline
getirilmiştir. Parkın bitişiğinde bulunan vadinin sol yanında lokanta ve bir
çeşme vardır. Gür ormanlar içinde banklar kurulmuş, çocuklar için salıncaklar
yapılmıştır. Sedire yakın olduğundan dolayı yaz aylarında yerli ve yabancılar
için mükemmel bir dinlenme ve mesire yeridir.
KİĞI KALESİ
İlçe merkezinin güneydoğusunda yer alan Kiğı Kalesi, çok
sağlam bir yapıya sahiptir. Etrafı sarp kayalıklarla kaplıdır. Kale içinde bina
harabeleri bulunmaktadır. Erzincan tarihinde bu kalenin Acemlerin akınına maruz
kaldığı rivayet olunmaktadır. Kale'ye giren İranlıların halka büyük işkence
yaptıkları, evleri yakıp yıktıkları, erkeklerin çoğunu öldürdüklerinden ve
kadınlara kötü davrandıklarından bahsedilmektedir. Burayı terk etmeye mecbur
kalan ahalinin Kiğı'ya gelip Kaleli mahallesinde yerleştikleri ve bu mahallenin
bu yüzden "Kaleli" adını aldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır.
Kale içindeki harabelerde zamanında yapılan kazılarda
çeşitli ev ve süs eşyalarına rastlandığı söylenmektedir. Kale'nin Peri Suyu'na
bakan yamaçları çok dik olduğundan bu yönden Kale'ye çıkmak oldukça güçtür.
Kale'ye dar bir yol ile gidilmektedir. Kale etrafındaki düzlüklerde halen
ziraat yapılmaktadır.
Acemler'den önce İslamlar devrinde Hazreti Ömer’ül Faruk
zamanında ehli İslam eline geçen Kiğı, Müslümanlardan önce Roma hakimiyetinde
bulunuyordu. Ebu Übeyde'nin Başkumandanlığı zamanında Halit Bin Velid, Kiğı
Kalesi'ni Roma Hanedanından Kiğa'nın oğlu Talon'dan teslim almıştır.
KİĞI CAMİİ
Kiğı Camii ilçenin en eski eserlerindendir. Minarenin
üstünde Arap harfleriyle yazılı yazıdan; bu eserin, Bayındırlı Pir Ali Bey Bin
İbrahim Bey tarafından Hicri 700 tarihinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır.
Ayrı bir kayıtta ise, bilahare yıkılan minarenin, Hacı Hasan tarafından tamir
ettirildiği ve Pir Ali Bey oğlu Pilten Bey tarafından da caminin onarıldığı
yazılmaktadır. Akkoyunlular devrine isabet eden bu tarihlerden de anlaşılacağı
gibi Kiğı'nın bir Akkoyunlu şehri olduğu meydana çıkmaktadır.
Cami tek minareli ve tek şerefelidir. Avlusunda Kiğı
eşrafından Hacı Mehmet Efendi'nin (Zermek Şehzadelerinden) kabri bulunmaktadır.
Bu zat ilmi ve üstün zekası ve silahşorluğu ile de meşhurdur.
Kerek Deresi
Kiğı ilçesinin yakınında çevresi ağaçlarla kaplı bir mesire
yeridir.
Dikpınar Ilıcası
Genç ilçesine 30 kilometredir. Cilt hastalığına iyi gelir.
Horhor (Sabırtaşı) Kaplıcası
Kiğı ilçesindedir. Suyu kükürtlü ve çok sıcaktır. Cilt
hastalığına iyi gelir.
Çerme Kaplıcası
Karlıova'nın Çerme köyündedir. Romatizmaya iyi gelir.
Mürsel Paşa Anıtı
Kiğı İlçesi’nin Çanakçı Köyünde bulunan Mürsel Paşa anıtı
Osmanlı-Rus savaşı sırasında Karlıova yöresinde Bingöllü milis şehitleri anısına
dikilmiştir. Kare bir kaide üzerinde dört köşe bir dikilitaş konumundadır.
Adaklı Çeşmesi
Adaklı ilçesindeki çeşmenin Akkoyunlu’lar zamanında
yapıldığı sanılmaktadır. Akkoyunlular’ın diğer çeşmelerinde olduğu gibi bu
çeşmenin de üzerinde bir koyun kabartması bulunmaktadır. Bunun dışında mimari
yönden fazla bir özeliliği olmayan basit bir çeşmedir.
Türbeler
Bingöl merkezi ile Kiğı, Karlıova ve Solhan ilçelerine bağlı
köylerde türbeler bulunmaktadır. Bunların başında Şeyh Ahmet Efendi (Çan),
Seyda Efendi (Merkez), Şeyh Ebubekir Efendi (Melekan), Şeyh Alaettin Efendi
(Lotan), Şeyh Süleyman-i Kür (Uzunsavat) türbeleri gelmektedir.
Kümbet (Genç)
Bingöl Genç ilçesinde, 3 km. Uzaklıktaki tepenin yamacında
bulunan iki künbetten biri yıkılarak günümüze gelememiştir. Diğeri kaide
üzerinde, dikdörtgen planlı olup içerisine küçük bir kapı ile girilmektedir.
Ancak bu yapı da yıkıldığından üst örtüsü hakkında yeterli bir bilgi
bulunmamaktadır.
Dıştan sekizgen planlı türbe içten yuvarlak bir plan
göstermektedir. Günümüze gelebilen kalıntılardan kesme taştan yapılmış olan
kümbetin iç örtüsü moloz taştandandır. Üzerinin piramidal bir külahla örtülü
olduğu çevredeki kalıntılardan anlaşılmaktadır. Baklavalı ve yıldız
motifleriyle süslü girişin üzerinde kitabesi bulunuyorsa da bu kitabe günümüze
gelememiştir. Türbenin altında ölünün gömüldüğü bir mumyalık vardır.
Çiçektepe Köyü Mağarası (Kiğı)
Bingöl, Kiğı ilçesinin Çiçektepe köyünde, Sivri Dağı'nın
eteğinde, eğimli bir arazide Çiçektepe Köyü Mağarası bulunmaktadır. Mağaranın
içerisinde iki oda, atlara ayrılan bir bölüm bulunmaktadır.Bu mağarada bulunan
izler Kiğı’nın eski çağlardan beri yerleşime açık olduğunu göstermektedir.
Söylentiye göre de mağara önündeki bir yol ile Erzincan'a gidiliyordu.
Zağ Mağarası
Bingöl, Murat Nehri kıyısında, Gökçeli ve Yenidal köyleri
arasında sarp bir kayalıkta bulunan Zağ Mağarasının, Murat Nehri'ne bakan
tarafı yerden 200-300 m. yükseklikte olup kayalar oyularak meydana
getirilmiştir.
Mağara, üç katlıdır ve her katında 26 oda bulunmaktadır.
Katlar arası geçiş yuvarlak bacalarla, odadan odaya geçişler ise kapılarla
sağlanmıştır. Birinci katta Zahire deposu olarak kullanıldığı sanılan kuyular,
alt katta oturma odaları, en üst katta iki oda vardır. Mağara büyük zarar
görmüşse de yine de 17 odası iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir.
Kalkanlı Köyü Mağaraları
Bingöl, Yayladere ilçesine bağlı Kalkanlı Köyü yakınlarında
bulunan Kalkanlı Mağaraları doğal kayaların oyulmasıyla ilginç bir görüm
kazanmıştır. Kalkanlı Köyü Mağaraları ile yanındaki şelale turistik yönden önem
taşımaktadır.
Kübik Mağarası (Karlıova)
Bingöl, Karlıova ilçesinin Kübik Köyü yakınlarındaki Kübik
Mağarasıınde Paleolitik ve Neolitik ve Tunç Çağına ait izler bulunmaktadır.